Zihinsel yetersizliği olan birey, zihinsel işlevler bakımından ortalamanın iki standart sapma altında farklılık gösteren, buna bağlı olarak kavramsal, sosyal ve pratik uyum becerilerinde eksiklikleri ya da sınırlılıkları olan, bu özellikleri 18 yaşından önceki gelişim döneminde ortaya çıkan ve özel eğitim ile destek eğitim hizmetlerine ihtiyaç duyan bireydir.
Özel eğitime gereksinimi olan bireylerin eğitim ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için özel olarak yetiştirilmiş personel, geliştirilmiş eğitim programları ve yöntemleri, bu bireylerin tüm gelişim alanlarındaki özellikleri ile akademik disiplin alanlarındaki yeterliliklerine dayalı olarak uygun ortamlarda sürdürülen eğitim özel eğitimdir. Özel eğitim gerektiren birey, çeşitli nedenlerle, bireysel özellikleri ve eğitim yeterlilikleri açısından akranlarından beklenilen düzeyden anlamlı farklılık gösteren bireydir.
Zihinsel Yetersizliği Olan Bireylerin Destek Eğitim Programı, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren özel özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde destek eğitime devam eden zihinsel yetersizliği olan bireylerin, verilen özel eğitim hizmetlerinden etkili ve en üst düzeyde yararlanmalarını sağlamayı amaçlamaktadır. Program, ülkemizde zihinsel yetersizliği (ağır, orta, hafif düzeyde) olan bireylerin gelişim alanlarına ait özellikler dikkate alınarak hazırlanmıştır.
Zihinsel yetersizliği olan bireylerin özellikleri
Dikkat: Zihinsel yetersizliği olanlarda dikkat problemleri yaygın olarak görülmektedir. Bireylerin öğrenme problemlerinin önemli bir bölümü dikkat problemlerinden
Bellek: Zihinsel yetersizliği olan bireylerin pek çoğu hatırlamada güçlük çeker. Görsel ve işitsel algıları zayıftır. Bellekle ilgili yaşadıkları en önemli problem öğrendikleri bilgileri kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe aktarmada yaşamalarıdır. Genelleme yapmakta zorlanırlar, kazandıkları bilgileri ilişkilere göre gruplamada güçlük çekebilirler. Zihinsel yetersizliği olan bireylerin yaşıtlarıyla karşılaştırıldığında kendilerini düzenleme (tekrarlama, gruplandırma, ilişkilendirme) stratejilerini daha az sıklıkta kullandıkları görülmektedir.
Öğrenme: Akranları gibi öğrenebilirler. Akranlarından temel farkları öğrenmenin hızındadır, öğrenme hızları daha yavaştır.
Dil Gelişimi: Zihinsel yetersizliği olan bireyler dil ve konuşmayı zihinsel yetersizliği olmayan bireylerin geçtiği basamaklardan geçerek edinirler. Ancak bu basamaklardan geçiş hızları daha yavaştır. Dil ve konuşma gelişimindeki sorunlar ile kendini düzenleme (tekrarlama, gruplandırma, ilişkilendirme) problemleri arasında yakın bir ilişki vardır. Çünkü birçok kendini düzenleme stratejisi dile dayalıdır.
Akademik Başarı: Başarısızlıkları daha çok okuma-yazmada, okuduğunu anlamada, temel aritmetik becerileri kazanmada ortaya çıkmaktadır. Soyut kavramları somut kavramlara göre daha zor öğrenirler.
Sosyal Gelişim: Zihinsel yetersizlik gösteren bireylerde çeşitli sosyal problemlere rastlanmaktadır. Sosyal ilişkilerinde kendilerini grupta kabul ettirecek becerileri azdır. Arkadaşlık etmede sıklıkla problem yaşarlar. Benlik kavramları genellikle zayıftır.
Psikomotor gelişim: Genel olarak bu bireylerin fiziksel gelişimleri ise yaşıtlarının gelişimi ile tutarlılık gösterebilmektedir.
Zihinsel yetersizliği olan bireyin, sahip olduğu yetersizliğin derecesi arttıkça yukarıda belirtilerin alanlarda yaşadığı güçlüklerin derecesi de artmaktadır.
ZİHİNSEL YETERSİZLİĞİN NEDENLERİ
Zihinsel yetersizlik pek çok etkenin ya da özelliğin bir araya gelmesi sonucu oluşmaktadır. Bu etkenler doğum öncesi, doğum sırasında ve doğum sonrasında bireyde zihinsel yetersizliklere neden olabilir.
Doğum öncesi nedenler: Doğum öncesinde annenin geçirmiş olduğu bir takım hastalıklar (ateşli hastalıklar, toksoplazma gibi bulaşıcı hastalıklar), annenin hamileliği sırasında kullanmış olduğu bir takım ilaçlar, alkol, sıgara, uyuşturucu kullanımı zihinsel yetersizliğe neden olmaktadır.
Doğmamış çocuk her zaman risk altındadır. Annenin hamileyken geçirmiş olduğu bir takım kazalar, aldığı röntgen ışınları, zehirlenmeler ve bunun yanında annenin hamilelik sırasında yeterince beslenmemesi gibi nedenlerde zihinsel geriliğe neden olmaktadır.
Kalıtım da çocuğun zekası üzerinde olumlu veya olumsuz etkiye sahiptir. Eğer ailede kalıtsal rahatsızlık veya hastalık var ise bunlar hastalıklı genler yolu ile çocuğa geçmektedir.
Doğum sırasındaki nedenler: Doğum sırasında yaşanan bir takım olumsuzluklar da zihinsel geriliğe neden olmaktadır. Bunlar;
Erken yada geç doğumlar, güç doğumlar, doğum esnasında kullanılan bir takım araç gereçler, zor doğumdan dolayı bebeğin oksijensiz kalması ve yaşanan bir takım kazalardan dolayı beynin hasar görmesi gibi nedenler zihinsel geriliğe neden olmaktadır.
Doğum sonrasındaki nedenler: Doğumdan sonra çocuk riskli bir çevreyle karşı karşıyadır.Eğer yeterince korunmazsa ve dikkat edilmezse bir takım tehlikelerle karşı karşıyadır.Bu yaşanan olumsuzluklar zihinsel yetersizliklere neden olmaktadır.
Çocukların doğumdan sonra geçirdiği menenjit, tifo, kabakulak, difteri, çocuk felci, şiddetli gribal hastalıklar, yüksek ateşli hastalıklar, bulaşıcı hastalıklar beyinde hasara neden olmaktadır. Ayrıca geçirmiş olduğu kazalar, beyin hasarı, kafanın darbe alması, zehirlenmeler gibi faktörlerde zihinsel yetersizliğe neden olmaktadır.
PROGRAMIN GENEL AMAÇLARI
Bu program ile bireylerin;
Bağımsız yaşam becerileri kazanmaları,
Öz bakım ve günlük yaşam becerilerini kazanmaları,
Dil ve konuşma becerilerini geliştirmeleri,
Sözlü ve yazılı anlatım becerilerini geliştirmeleri,
Psikomotor becerilerini geliştirmeleri,
Sosyal ve toplumsal uyum becerilerini geliştirmeleri
Bilişsel hazırlık becerilerini geliştirmeleri,
beklenmektedir.
Zihinsel engellilerin sınıflandırılması
Miili Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliğinde yapılan sınıflandırmaya göre 4 gruba ayrılmıştır. Bu gruplandırma bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde hafif, orta, ağır ve çok ağır düzeyde etkilenmesine göredir.
Hafif düzeyde zihinsel yetersizlik
Bireyin eğitim dönemi içinde, sınırlı seviyede destek eğitim hizmetleri ve özel düzenlemelere ihtiyacı olması durumudur. Bu bireyler akademik kavramları geç ve zor öğrenip çabuk unuturlar.Bu birey temel okuma yazma ve sayma becerisini kazanmada gecikirler.
Hafif düzeyde zihinsel yetersizliği olan bireylerin özellikleri
Geç ve güç öğrenirler.
Dikkatleri kısa süreli ve dağınıktır. İlgi alanları dardır.
Kısa süreli belleklerinde problem vardır. Kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe
geçiş yapamazlar, zorlanırlar.
kademik başarıları normal gelişim gösteren bireylerden gerilik gösterirler.
Kişisel, sosyal özelliklerinde ve davranışlarında bazı problemler gösterebilirler.
Dil ve konuşma bozuklukları yaygındır.
İş edinmede ve bu işi sürdürmede problemleri vardır.
Unutkandırlar.
Güdülenme eksikliği vardır.
Başarısızlık daha çok okumada, okuduğunu anlama ve anlatmadadır.
Genelleme yapamazlar.
Öğrendiklerini çabuk unuturlar.
Genellikle kendilerinden yaşça küçük çocuklarla iletişim kurarlar.
Orta düzeyde zihinsel yetersizlik
Bireyin temel akademik, günlük yaşam ve iş becerilerinin kazanılmasında yoğun özel eğitim ihtiyacı olup, gecikmeli konuşma ve dil gelişimi, sosyal, duygusal veya davranış problemleri ile temel okuma yazma ve sayma becerileri kazanmasında ortaya çıkan gecikme durumudur.
Öğrenmenin gerçekleşmesi için geçirilen basamaklara bakıldığında diğer çocuklarla aynı basamaklardan geçerler fakat bu basamakları geçmeleri daha yavaş olur. Orta derecede gerilik gösteren çoğu çocuğun yaşı ilerledikçe akranlarıyla arasındaki mesafe artar.
Öğrenme süreci dikkate alındığında, orta düzeyde öğrenme yetersizliği olan çocukların dikkat, bellekte tutma, hatırlama gibi konularda bazı eksikliklerinin olduğu görülmektedir. Bu çocukların dikkatlerinin kısa süreli ve dağınık olduğu, herhangi bir uyarana karşı dikkatlerini yoğunlaştırmada ya da sürdürmede daha fazla deneme ve zamana ihtiyaç duydukları bilinmektedir.
Öğrenilen bilgilerin bellekte tutulmasında da bazı problemler görülmektedir. Özellikle kısa süreli bellekteki bilgileri uzun süreli belleğe aktarmada zorluklarla karşılaşmaktadırlar.
Kısa süreli bellekteki bu zorlukların temelinde ise uygun öğrenme ya da transfer yöntemlerini kullanmada gösterdikleri yetersizlikler yer almaktadır.
Sonuç olarak, orta düzeyde öğrenme yetersizliği bulunan çocukların eğitim öğretimlerinde; onlara uygun öğretim yöntemlerinin seçilmesi, başarısızlık duygusunu yaşamayacakları ya da en az yaşayacakları ortamların hazırlanması ve başarılı girişimlerinin desteklenmesi gerekmektedir.